Çocuklarda Alerjik Astım Nedir

Alerjik astım  hastalığı en sık görülen kronik hastalıklar arasında yer almaktadır. Özellikle çocukluk çağında görülen alerjik astım, çocuklarda ilk 5 yaşta ortaya çıkmaktadır. En sık görülen bulguları arasında öksürük, hışıltı, nefes darlığı yer alır. Bilinenin aksine tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bir tedavi olmasa da çeşitli tedavi yöntemleri ile hastalık tamamen kontrol altına alınabilir. Bu yazımızda sizler için alerjik astım hakkında bilinmesi gereken önemli noktalara değindik.

Alerjik Astım

Astım tekrarlayan öksürük, hışıltı, nefes darlığı ile seyreden kronik bir hava yolu hastalığıdır. Akciğerde hastalığın etkilediği yer bronşlardır.

Alerjik Astım sıklığı

Alerjik astım ve alerjik hastalıkların sıklığı gelişmiş ülkelerde son yıllarda büyük bir artış göstermiştir. Her 4 çocuktan birini etkiler hale gelmiştir. Ülkemizde de giderek artmaktadır. Çocuklarda %5-10 oranında görülmektedir.

Çocuklarda alerjik astımın görülme yaşı

Astım çocuklarda erken yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Çocukların üçte birinde ilk 1 yaşta, %80’inde 5 yaş civarında ortaya çıkmaktadır.

Alerjik astımın nedenleri

Alerjik astım kişisel ve çevresel etkenlerin etkileşimi ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastalığın oluşumunda yaklaşık %60 genetik, %40 kadar çevresel koşulların etkili olduğu kabul edilmektedir. Alerjik astımın kişisel nedenleri içinde en önemlisi genetiktir. Bunun dışında cinsiyet (erken yaşlarda erkek cinsiyet, ergen ve yetişkinlerde kız cinsiyet), ve obezitedir. Çevresel nedenler ise ev içi ve ev dışı alerjenler, hava kirliliği, sigara dumanına maruziyet, enfeksiyonlar ve diyettir.

Alerjik astım belirtileri

Alerjik astım hakkında önemli olan bir nokta da belirtilerdir. Alerjik astım belirtileri öksürük, hırıltı, hışıltı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissidir. Bulgular tekrarlayıcı karakterdedir. Çocuğun duyarlı olduğu alerjen, viral solunum yolu enfeksiyonları, egzersiz, sigara veya kimyasal maddeler gibi irritanlara maruz kalması sonucunda bulgular ortaya çıkar. Bazı hastalarda tek bulgu öksürük olabilir. Öksürük genellikle kurudur ve egzersizle ve gece artış gösterir ve uykudan uyandırır. Ağır olmayan hastalarda kendiliğinden veya tedavi ile bulgular tamamen normale döner. Atakların sıklığı hastanın kendisine ve çevresel koşullara göre değişir.

Alerjik Astım Belirtileri Varsa Ne Yapmalıyız?

Astımda görülen bulgular başka hastalıklarda da görülebilir. Bu nedenle çocuğun en uygun şekilde değerlendirilebilmesi, gerekli olan durumlarda alerji tetkiklerinin en sağlıklı biçimde yapılabilmesi için bir çocuk alerji uzmanına başvurulması gerekmektedir.

Alerjik astım için doktora giderken nasıl hazırlık yapılmalıdır?

Yanınızda kullanmakta olduğunuz ilaçları ve daha önce yapılan tahlil ve röntgenleri getirmeniz yararlı olur
Çocuk alerji uzmanına giderken, daha önce kullandığınız veya şu anda kullanmakta olduğunuz ilaçları, daha önce yapılan tahlil ve röntgenleri yanınızda getirmeniz hastanın teşhis ve tedavisinin değerlendirilmesinde yararlı olacaktır. Ayrıca daha önce yapılan tahlillerin gerekmiyorsa tekrar yapılmasını önleyecektir.
Özellikle gerekli değilse alerji şuruplarını, öksürük şuruplarını, soğuk algınlığı şuruplarını gelmeden 1 hafta önce kullanmayı bırakınız. Çünkü ciltten yapılan alerji testleri gerekirse bir hafta öncesinden bu ilaçların kesilmesi gerekmektedir. Nefes açıcı sprey ve buharlar, sadece parasetamol içeren ateş düşürücüler ve antibiyotikler alerji testini etkilememektedir. Ancak çocuğunuz hastalığı aktif ve bazı ilaçları zorunlu olarak kullanması gerekiyorsa öncelikle çocuğun hastalığının düzelmesi daha önceliklidir. Alerji testleri rahatlama sonrası yapılabilmektedir.

Aileler alerji testi veya yapılabilecek testler için çocuğun aç olmasının daha iyi olacağını düşünerek aç olarak getirmektedir. Ancak alerjik hastalıkların teşhisi için gerekli olan testlerde açlık veya tokluğun önemi yoktur. Aksine ciltten yapılan alerji testlerinde strese bağlı kan şekeri düşebileceğinden çocuğun tok olması daha iyi olacaktır.

Astım tanısı

Çocukluk çağında alerjik astım tanısı ayrıntılı bir öykü, muayene bulguları, laboratuvar tetkiklerinin birlikte değerlendirilmesi ile konulur.
Astım tanısında öykü çok önemlidir.
Eğer bir çocukta tekrarlayan öksürük, nefes darlığı, hışıltı bulguları varsa veya viral solunum yolu enfeksiyonlarından sonra uzayan öksürükler oluyorsa, ailede anne, baba veya kardeşte alerjik hastalık varsa böyle çocukların alerjik astım açısından bu konuda deneyimlin çocuk alerji uzmanı tarafından mutlaka değerlendirilmesi gerekmektedir.

Astımlı bir çocuğun muayene bulguları

Astımlı çocuğun muayene bulguları durumuna göre değişir. Eğer hastalığı aktif değilse muayene bulguları tamamen normal olabilir. Fakat hastalık aktifse solunum sayısında artma, göğüs kafesinde çekilmeler saptanabilir ve dinlemekle hırıltı, hışıltı duyulabilir.

Hangi laboratuvar tetkikleri uygulanır?

Astım teşhisi tek başına laboratuvar tetkikleri ile konulmaz fakat hem teşhis için hem de hastalığın doğru izlemi ve tedavisi için tetkikler çok önemlidir.

Alerji testleri, solunum fonksiyon testleri, kan tetkikleri, akciğer grafisi gerekli olan durumlarda yapılır. Ayırıcı tanı için gerekli olduğunda yapılan bazı tetkikler de değerlendirmelere göre istenebilir.

Alerji testlerinin önemi

Çünkü hastalığın tedavisinin ve izleminin en iyi şekilde yapılabilmesi için hastanın herhangi bir alerjene duyarlı olup olmadığının saptanması gerekmektedir. Eğer bir alerjen duyarlılığı varsa bunun saptanması durumunda o alerjenden uzaklaşmak için önlemler alınmalı, tedavi protokolü ona göre düzenlenmelidir. Korunma ve ilaç tedavisine rağmen istenen kontrol sağlanamazsa duyarlı olduğu alerjene karşı immünoterapi (alerji aşısı) yapılabilir. Hastanın alerjisi kandan veya deri testi yolu ile saptanabilir. Fakat deri testi daha duyarlı ve güvenilirdir. Hem daha ekonomik hem de daha hızlı sonuç vermektedir. Yapıldıktan 20 dk sonra sonuç alınmaktadır. Deriden yapılan alerji testi 1-2 aylıktan itibaren yapılabilmekle birlikte alerjik astımın teşhisi için genellikle 2-3 yaşında sonra yapılması daha uygundur. Çünkü solunum alerjenleri genellikle o yaşlardan sonra duyarlılık oluşturmaktadır. Fakat ev tozu akarları (mite) özellikle nemli ve ılıman bölgelerde polenlere göre daha erken yaşta duyarlanmaya neden olduğu için uygun görülen hastalarda alerji testleri ile değerlendirilebilir.
Alerji testleri teşhiste ve tedavide çok önemli olduğu için çocuk alerji uzmanları tarafından yapılmalıdır. Ayrıca immünoterapi (alerji aşısı) kararınında mutlaka çocuk alerji uzmanları tarafından verilmesi gerekmektedir.

Deriden yapılan alerji testinden bir hafta önce bazı ilaçların kesilmesi gereklidir. Deriden alerji testi yapılmadan bir hafta önce test sonuçlarını etkileyen öksürük şurupları, alerji ve soğuk algınlığı ilaçları kesilmelidir. Fakat hasta astım atağı geçiriyorsa veya viral solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle yakınmaları fazla ve bu ilaçları kullanması gerekiyorsa deri alerji testinin hasta düzeldikten sonra yapılması uygun olur.

Alerjik Astımda Tedavi Nasıl Olmalıdır?

Astımın doğru tedavisi için hastanın bu konuda deneyimli çocuk alerji uzmanı tarafından detaylı bir şekilde değerlendirilmesi, hastalığının şiddetinin ölçülmesi, alerjisi varsa saptanması ve astımın yanında başka alerjik hastalığı varsa onların da tedavi programına alınması gerekmektedir. Astımda tedavi eğitim, korunma, ilaç tedavisi ve alerjisi saptanan hastalarda gerekli durumlarda immünoterapi (alerji aşısı) yapılması basamaklarından oluşmaktadır Eğitimde astımın nasıl bir hastalık olduğu, nelerden korunması gerektiği, bir alerjene duyarlılık saptandı ise bundan kaçınmak için neler yapılması gerektiği anlatılmalıdır. Astım ilaçlarının kullanımı özellik taşıdığı için bunların çocuğun yaşına göre nasıl kullanacağı, ilaçların yan etkisi konusunda ailelere bu konuda bilgi ve eğitim verilmelidir. İlaçların yanlış kullanımı sık olarak görülmekte ve tedavi başarısızlığının en önemli nedenlerinden birisini oluşturmaktadır.

Astımda kontrol önlemleri çok önemlidir. Hastalığın kontrolü için hastanın duyarlı olduğu alerjenlerden ve tetikleyicilerden kaçınılması önemlidir. Alerjene göre alınan önlemler değişmektedir. Gereksiz önlemler de aileyi strese ve maddi külfete sokabilir. Hangi önlemlerin alınması gerektiği konusunda çocuk alerji uzmanlarından bilgi alınması uygun olacaktır.

Astımlı çocuklarda en önemli tetikleyicilerden birisi viral solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Bunu için grip aşısı yapılması, el hijyeni, salgın dönemlerinde kalabalık ortamlardan kaçınılması korunma açısından önemlidir. Bu enfeksiyonlarınviral olması nedeniyle gereksiz yere antibiyotik kullanılmamalıdır.

Sigara dumanına maruziyetten kaçınılmalı, özellikle ev içinde sigara içilmemelidir. Astımlı çocuklar, kokulara karşı duyarlıdır. Bu nedenle, parfümlerden ve kolonyadan kaçınılmalı, parfümsüz deterjanlarla temizlik yapılmalı ve temizlik malzemelerinin kokusuz olanları tercih edilmelidir.

Hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde, dışarıda fazla kalmamaya ve pencerelerin açılmamasına dikkat edilmelidir. Ev içinde de ortama kirli gazlar yayan ısıtıcılar kullanılmamalıdır. Obezite (şişmanlık) hem hormonal hem de solunum yollarına mekanik etki ile astımı
tetikleyici rol oynamaktadır. Bu nedenle çocuğun kilo alımına dikkat edilmelidir. Uygun sporların yapılması teşvik edilmeli, kilo aldırıcı yiyeceklerden kaçınılması ve sağlıklı beslenmeye dikkat edilmelidir.

İlaç tedavisi

Alerjik astım tedavisi, ilaçlar hastalığı ortadan kaldırmamaktadır. İlaçlar hastalığın bulgularının kontrol altında tutulmasını sağlar. Alerjik astım tedavisi, atak tedavisi ve koruyucu tedavisi olmak üzere iki çeşit ilaç tedavisi yapılmaktadır.

Atak tedavisi

Atak geçiren, bronşları daralmış çocuklarda rahatlatıcı ilaçlar bronşlarda genişleme yaparak öksürük ve nefes sıkışmasında rahatlama sağlar. Sadece, öksürük, akciğerde hırıltı ve nefes darlığı olduğu dönemlerde 1-2 hafta süreyle kullanılmalıdır.

Koruyucu tedavi

Astımın koruyucu tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Bu tedaviler, akciğerlerde astım nedeniyle gelişen bulguları kontrol etmek ve solunum yollarının zarar görmemesi için kullanılmaktadır. Uzun süreli kullanılırlar. O nedenle bu konuda deneyimli çocuk alerji uzmanları tarafından düzenli izlenerek ilaçların süre ve doz ayarının yapılması çok önemlidir. Kortizon içeren ilaçlar, alerjik astım tedavisi en önemli ilaçlardır. Uygun dozda ve sürede verilirse zararı olmayacaktır.

İmmünoterapi (Alerji Aşısı) Tedavisi

Alerjik astım tedavisi eğer hastanın etkili korunma ve ilaç tedavisine rağmen bulguları kontrol altına alınamazsa alerji aşısı, bu konuda deneyimli bir çocuk alerji uzmanı tarafından uygun şekilde yapılırsa çocuklarda etkili bir tedavidir. Alerji aşıları, dil altı ve cilt altı enjeksiyon aşısı olmak üzere iki tiptir. Dilaltı aşısı 3 yaşından sonra, cilt altı enjeksiyon aşıları ise 5 yaşından sonra uygulanabilir. Dilaltı aşılarının yan etkileri daha azken, cilt altı enjeksiyon aşıları ise daha etkili bulunmuştur. Alerji aşı tedavisi astım bulgularını azaltmakta veya tamamen ortadan kaldırmaktadır. Buna bağlı olarak ilaç gereksinimi de azalmakta, hatta bazı hastalarda ortadan kalkmaktadır. Alerji aşılarında sadece uygun konsantrasyonlarda hastanın duyarlı olduğu alerjen bulunmaktadır. Aşı süresi ortalama 4 yıldır (3-5 yıl). Yapılırken bazı hastalarda alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Anafilaksi denilen sistemik reaksiyon çok nadir görülmekte, böyle durum olursa aşı sonlandırılmak tadır.

Alerjik astım tedavisinde tamamlayıcı ve alternatif tedavilerin etkisi

Astımın tedavisinde uygulanan korunma, ilaç tedavisi ve alerji aşısının yanında tamamlayıcı ve alternatif tedavi adı verilen çeşitli uygulamalar yapılmaktadır. Bunlar başlıca akupunktur, biorezonans, homeopati, mağara tedavisi ve çeşitli bitkisel ilaçlar gibi tamamlayıcı ve alternatif tedavilerin, bilimsel olarak çok faydalı olduğuna yönelik sonuçlar saptanmamıştır.

Astım tedavi edilmezse;

– Kontrolsüz astım nedeniyle hastanın ve ailenin yaşam kalitesi bozulur
– Sık geçirilen ataklar sonucunda solunum yollarında kalıcı hasarlar oluşabilir
– Sık geçirilen atakların tedavisi için çok daha yüksek dozlarda ilaç kullanılması gerektiği için ilaçların yan etkilerinin görülme riski artar
– Hastalık kontrolsüz olduğu için hayatı tehdit eden ataklar görülebilir.

Sonuç olarak;
– Astım çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalığıdır
– Astım çocuklarda en sık 0-5 yaş arasında ortaya çıkmaktadır
– Astım kişisel ve çevresel etkenlerin etkileşimi ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Kalıtım en
önemli risk etkenidir.
– Alerjik astım belirtileri öksürük, hırıltı, hışıltı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissidir.
– Astım tanısı öykü, muayene ve laboratuvar tetkikleri birlikte değerlendirilerek konulur.
– Astımlı çocuğun alerjik olup olmadığını değerlendirmek için en önemli tetkik ciltten yapılan alerji testidir.
– Astımın tedavisi eğitim, korunma, ilaç tedavisi ve alerjisi saptanan hastalarda gerekli durumlarda immünoterapi (alerji aşısı) yapılması basamaklarından oluşmaktadır.

Önemli Not;
Çocuk Alerji uzmanları (yeni adıyla Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı) doğumdan 18 yaşına kadar görülen astım ve alerjik hastalıklar konusunda özel eğitim alarak Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı diploması alan ve aynı zamanda da Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olan doktorlardır.

Kaynak

https://istanbulalerjimerkezi.com.tr/alerjik-astim-hakkinda-bilmedikleriniz/

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir